Zargistal Yaylasının Ayşeleri
Eskiden(1930-1970) Yolculuk başlamadan önce Hava koşulları tahmin edilerek derelerde olan su miktarı, yollarda oluşan çamur balçıkları göz önünde bulundurularak yol güzergâhları belirlenirdi. Göç’e genel olarak gruplar halinde gidilirdi. Yayla yolculuğu sabaha karşı 03:00 gibi yayla yüklerini katırları olanlar katırlarına olmayanlar sırtlarına alarak ineklerle beraber Raşot vadisinden dağın puarı denilen yerden Senoz vadisine geçilirdi. Oradan Kaptanpaşa’ya inilir, eğer yolcu kafilesinde sorun varsa, Kaptanpaşa’da tanıdık evlerde bir veya iki gün kalınırdı. Bu yollarda mutlaka sorunlar çıkmakta idi. Patika yolların dik ve kötü olması nedeniyle Bazen hayvanlar yuvarlanarak telef oluyordu veya bazı inekler yorulduğu için yola yatar bir daha kalkmazdı göç kervanında olan bir kişi ö gece orada ateş yakarak ineği beklerdi. Sorun yoksa uzun dere yoluna devam edilerek Cağaka gelinir. Burası Ana aktarma merkezi idi, insanlar yorulduğu için yüklerinin bir bölümünü buraya bırakırdı. Buradan yol ikiye ayrılır genelde Zargistal Yaylasına gidenler yol durumuna göre Haçipos yönüne giderek oradan dere geçildikten sonra dağ yolundan Zargistal yaylasına çıkarlar. Yada Kanlıpos güzergahından aşağı gorobni ve yukarı gorobniden yaylaya çıkarlardı. Gundehan yaylasına gidecekler Cağak tan direk dağ yoluyla kanlı pos mevkiini geçerek horoz yokuşundan sonra Gundehan yaylasına varırlardı. Her iki yaylaya da bir aksilik çıkmaması durumunda yaklaşık 15-18 Saat’te gidilirdi. Yaylaya yolculuğuna “Yayla göçü” denirdi. Yayla göçüne ailede bulunan tüm bireyler katılırdı. Her bireyin sırtında kilometrelerce taşıdığı yemek kapları, un, tuz, şeker, gazyağı ve benzeri yükler olurdu.
2000 li Yıllarda Zargistal Yaylasında 6 tane Ayşe ninemiz vardı;
Ayşe Karakaş: Benim Anneannem 2011 yılında vefat ederek Ayşelerin sayısını 5’e indirdi.
Ayşe Yıldırım: Homun Ayşe derler, eşi erken yaşta vefat ettiğinden büyük bir çalışma azmi göstererek 11 çocuğunu kimseye muhtaç etmeden yetiştirmiştir. Ciddi yapılı bir aile reisi idi. Ayni zamanda yengemin Annesidir.
Ayşe Yıldırım: Osman Yıldırımın eşi Dedemin kız kardeşidir, otoriter Osmanlı kadını idi.
Ayşe İpekçi: Fevzi İpekçinin eşi olan ninemiz, Şaban Karakaş’ın ablası, babamın halasının kızıdır.
Ayşe Turan: Yunus ve Haydar Turanın annesi, Mustafa ve Ali Petekçinin kayın validesidir.
Ayşe Karakaş: Atölyeci Ali Karakaş’ın eşi namı değer deli Ayşe, yayla denince akla gelen ilk isim, gençlik yıllarında sığırları çobanlarken çift tabanca taşıyan ninemiz. Zargistal yaylasına gidenlerin yolu o yayladan geçen hemen hemen herkesin tanıdığı, misafir perverliğin kitabını yazmış kadın.
Bu ninelerimiz yaylanın neşesi idi, hepsinin aynı ve ayrı ayrı özellikleri vardı. Yıllar ilerledikçe ataları gibi Ayşeler de teker teker ebedi aleme göç ederek Yaylayı kimsesiz bıraktılar.
İslam BİLGİN