Eskiden Karadeniz’in köylerinde varolan vartevor geleneği şehirde yaşayan Rizeliler tarafından canlandırılıyor. Kendilerine Güz Vartevorcuları adını veren bir grup, 2013’ten beri kar, kış demeden yaylaya çıkıp memleket havası alıyor, kuzine başında çay içip, tulum eşliğinde horon oynuyor.
Anadolu’da bahar gelip dallar yeşermeye başladığında yahut havalar ısınıp hayvanları otlatacak yeşillik kalmadığında yaylaya çıkılır. Köy hayatının rutinlerindendir. Ama şehre göçenler için çok daha kıymetli hale gelir dağ başında odun ateşinin etrafında toplanıp eş dost muhabbet etmek, çayın tadını almak, odun ateşinde pişen yemeğe ekmek banmak, dışarının soğuğu iliklerine işlerken yol üstündeki çeşmeden buz gibi su içmek… Rize Çayeli’nden bir grup arkadaş senede bir gün olsun bu güzelliği yaşamak ve yaşatmak için bir araya gelmiş ve kendimize Güz Vartevorcuları adını verdik. Her sene kış aylarında Zargistal Yaylası’na çıkılır. Kar yolları kapatsa da sorun değil; arazi araçlarıyla zirveye ulaşıp şehir merkezindekilere canlı yayın yapmayı başladık. Bu çılgın ekibimizin ilk yolculuğu 2013 yılı kış ayında Rize’ye günü birlik gidip gelme fikriyle başladı. Önce 5 arkadaş iki günlük Rize gezisi gerçekleştirdik. İstanbul’da memleket hasreti çeken diğer arkadaşları da bu güzellikten geri kalmak istemedi. Muhammet Karakaş ve Ali Petekçi’nin öncülüğünde her yıl bu gezilerin tekrarlanması için karar alındı. Grubun isim babalığını yapan kişi, İsmail Bilgin.
İslam BİLGİN, ‘vartevor’ isminin hikâyesini şöyle anlatıyor: “Eskiden Karadeniz’in iç kesimlerinde hayvancılık yapılırdı. Hayvanlarla üç ay kadar yaylalara çıkılırdı. Üç aylık sürenin ikinci ayında yaylacılar kaplarında biriktirdikleri kaymaklarını yağ yapmak için köyden yardım isterdi. Köydeki insanlar işlerinin az olduğu bir dönemde topluca yaylalara çıkardı. Bu gruplar kendi aralarında dayanışma göstererek tüm yaylacıların işlerini yaparlardı. İş olarak en ilgi çeken aktivitelerden biri kızların ve delikanlıların kaymakları yayıklara doldurarak atma türkü eşliğinde yağ yapmalarıdır. Bu sosyal gezilere Karadeniz’de “Vartevor” denilir. İsmail arkadaşımız da bu geleneğe atıfta bulunarak gezilerimiz kış aylarında olduğu için grubumuzun ismini Güz Vartevorcuları koydu.”
Bu eğlenceli gezileri hayata geçirmek elbette hiç kolay değil. Söz gelimi 2014 yılında Zargistal Yaylası’na gitmeye hazırlanan grubumuz Çayeli’ne vardığında büyük bir sürprizle karşılaştı. Aşırı yağıştan dolayı derelerin taşmasıyla tüm yollar kapandı. O yıl büyük buluşma köyde gerçekleşti. Bu vesileyle köyün yaşlıları ziyaret edildi. 2015 yılında grubun ilgi çekmesi için logolu şapkalar hazırlandı, daha sonraki yıllarda da imkanlar dahilinde tek tip giyinme kararı alındı.
2016 yılında Güz Vartevorcuları daha da ses getirdi. O yıl grubun başkanlığını yapan Muharrem Petekçi, yayladaki durumu tespit için iki gün önceden Çayeli’ne gönderildi. Muharrem Bey’den gelen haberler Zargistal Yaylasının tamamen karalarla kaplı olduğu şeklinde. Ama bu biz vartevorcuları yıldırmadı. Yaylaya çıkacağımız gün için beş tane arazi aracı ve yolları açması için de iş makinesi kiraladık. İnsanlar yaylaya ulaşmalarının imkansız olduğunu düşünürken kar kalınlığının 1 metreyi bulduğu yollardan geçip gece yarısı yaylaya ulaştık. Ve elbette eşe dosta nispet olsun diye yayladan türküler, horonlar eşliğinde canlı yayın yapmaya başladık. “O gün sabahın ilk ışıkları görülmeye değerdi. Alabildiğine beyaz, masmavi gökyüzünün altında sabah kahvaltımızı yaptık. Daha sonra atma türkü eşliğinde horon oynamaya ve 1 metreye varan kar kalınlığında dik yamaçlardan kızaklarla kaymaya başladık. Yaylada konakladığımız esnada kar yağışı görülmeye değerdi. Bu tür aktiviteler güçlü birlikteliğimizi ve dostluğumuzu güçlendirirken aynı zaman da bölge ve yayla turizmine katkı sağladığı inancındayız. Biz güz vartevorcuları olarak bundan sonraki yıllarda ekonomik şartlarımızı göz önünde bulundurarak elimizden geldiğince yöre ve yayla turizmine katkı sağlayabilmek için çalışacağız.
Bu yazıyla ilgili video ve sesli anlatım görüntülerini altakılinkten izleye bilirsiniz. İslam BİLGİN